Son birkaç aydır Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, Siyasal Bilgiler Fakültesi üzerinde yeni bir baskı kampanyası peşinde. Siyasal bu tür baskılara alışık bir fakültedir aslında. 12 Mart’ta dekanı kürsüsünden hapse götürülen, 12 Eylül’ün en acımasız uygulamalarının sahnelendiği ve son yıllarda AKP’nin dönem dönem hedef gösterdiği fakülte, şimdi de rektörlük tarafından tehlikeli görülerek baskıya maruz kalmaktadır.

Rektörlük, Siyasal dekanı Prof. Yalçın Karatepe hakkında peş peşe iki soruşturma açmış bulunmaktadır. Bunlardan biri oldukça sudan bir sebepten: Görev yerini izinsiz terk etmek! Diğeri ise tehlikeli bir kumpasın işaretlerini taşımaktadır: Dekan, öğrencilerin güvenliğini sağlayamamak ile suçlanmaktadır.

Ankara Üniversitesi Rektörü, soruşturmalardaki niyetini şöyle ifade etmektedir: “ortamın terörize edilmesi ve bunlara karşı dekanın gerekli tedbirleri almaması, herhangi bir işlem yapmaması, hatta yaygın görüşe göre göz yumması söz konusu.”

Dünyanın her yerinde ve bizim ülkemizde üniversiteler öğrencilerin gösteri ve protestolarına sahne olmuştur, olmaktadır. Üniversite, fakülte yöneticilerinin görevi öğrencileri zapt-ı rapt altına almak değildir.

Bize göre her iki soruşturma konusu Prof. Karatepe’yi görevden almak ve böylelikle Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni sindirmek, cezalandırmak için masa başında üretilmiş, zorlama ve asılsız suçlamalardır.

Neden Siyasal Bilgiler Fakültesi? Çünkü Siyasal, iktidarlardan gördüğü tüm baskılara rağmen, ezelden beri farklı fikirlerin, özellikle de muhalif fikirlerin yeşerdiği, hayat bulduğu, geliştiği bir yer olmuştur.

Siyasal’ı teslim almaya çalışanlar şunu çok iyi bilmelidir: Yok öyle yağma! Bizler Prof. Karatepe’nin ve Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin yanındayız. Yani özgürlüğün, demokrasinin, barışın, akademik özerkliğin yanındayız. Siyasal’a sahip çıkıyoruz.

Onurumuzu Savunuyoruz Hareketi