15 Mart 2012 - Kocaeli

Yüzölçümün yüzde 40’ı sanayi bölgesi olan Dilovası, Türkiye’de sanayileşmeden olumsuz olarak en fazla etkilenen yerleşim yerlerinin başında gelmektedir. Geniş ve ucuz arazilere sahip olması, su ve enerji kaynakları, topoğrafik yapısı, nitelikli ve niteliksiz işgücü, karadan ve denizden ulaşım kolaylığı ve pazara yakınlığı Dilovası’nın bir sanayi bölgesi olarak kurulmasının en önemli nedenleridir. Hurda metalden demir üreten iki fabrika ile ülkemiz boya sanayinin en büyük kapasiteli beş fabrikasının yanı sıra, ağırlıklı olarak metal ve kimya sektörüne ait 174 üretim birimine ev sahipliği yapan Dilovası’nda Türkiye’nin 500 dev fabrikanın % 10’u bulunmaktadır. Çanak biçimindeki topoğrafik yapısı ve bölge trafiği açısından kilit noktada olması ise çevresel riskleri artıran önemli faktörler arasındadır. Dilovası, sanayileşmenin insanların sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının hiçe sayıldığı yüzlerce yerleşim yerinden sadece birisi olduğu da gözden kaçırılmamalıdır.

Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı yalnız insanın sahip olduğu bir hak değildir. Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı, dünyadaki tüm canlılara aittir ve insan, bu hakka sahip türlerden yalnızca biridir. İnsana ve doğaya yönelik tahribat bir soykırımdır. Ekosisteme karşı yapılan bu soykırım, “ekokırım” tanımlamasıyla bir insanlık suçu olarak Birleşmiş Milletler’e kabul ettirilmeye çalışılmaktadır. Dilovası, ekokırımın yaşandığı somut örneklerden biridir. Bunca geç kalınmışlığa rağmen, yaşanmakta olanların daha da kötüleşmemesi hala yapılabilecek müdahele, alınabilecek önlemler vardır. Bununla birlikte, daha fazla gecikmemek yapılması gerekenleri bir an önce gerçekleştirmek gerekir.

Sanayinin yarattığı sağlık riskleri çok karmaşık şekilde gerçekleştiğinden, doğaya ve insana verdiği zararın boyutunu tam olarak ortaya koymak neredeyse olanaksızdır. Sanayinin sahip olduğu neredeyse sayısız ölçüde risk bileşeni vardır; tek bir fabrikada bile çok sayıda kimyasal, fiziksel ve biyolojik risk kaynağı bir arada bulunabilmektedir. Farklı etmenler arasında meydana gelen etkileşimlerle yenileri de ortaya çıkabilmektedir.

Hava, su, toprak ve gıda gibi tüm çevresel aracılar sanayi kaynaklı emisyonlardan etkilenmektedir. Bu nedenle sanayiye bağlı kirlilik kaynakları insan vücuduna pek çok farklı yoldan girmektedir. Maruzuyetin oldukça karmaşık bir şekilde gerçekleşmesi, etki düzeyinin biyolojik farklılıklar göstermesi ve zamana bağlı olması gibi özellikler nedeniyle sanayiden kaynaklı risklerin sonuçlarını doğrudan kanıtlamak oldukça güçtür.

Bununla birlikte, varlığının kesin olarak kanıtlanamaması riskin olmadığı anlamına gelmez. Yola çıkış noktası riskin varlığını değil, riskin bulunmadığını kanıtlamak olmalıdır.

Dilovası, Kocaeli ve Türkiye’nin diğer bölgelerindeki çevresel etkilenim - sağlık çıktıları ilişkisini değerlendiren çalışmalar sınırlı sayıdadır. Bu çalışmalar da ağırlıklı olarak, çevresel aracılardan alınan örneklerdeki kirletici konsantrasyonun değerlendirilmesine dayalı olarak yapılmaktadır. Çünkü ortada kanıtlanması çok güç bir ilişki vardır. Hem çok zahmetli ve hipotezlerin sınanması açısından akademik olarak riskli bir çalışma alanıdır. Hem de tıpkı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu olayındaki gibi araştırmayı yapanın sakıncalı kişi olarak ilan edilmesi riskini taşımaktadır.

Kirlilik etmenlerinin insan vücudunda ne düzeyde biriktiğini, ne gibi sağlık sorunlarına yol açtığını araştıran, elde ettiği bulguları örtbas etmek yerine toplumla paylaşan bilim insanları cezalandırılmaya çalışılmaktadır. Az sayıda olsa da yapılmış olan çalışmalar gözden geçirildiğinde gerekli önlemler alınmadığında sanayi bölgelerinin insan ve doğayı için üst düzeyde tehdit kaynağı olduğu açıkça izlenebilmektedir

Akademik çalışmalara engel olunmanın yanı sıra, kamuoyunu bilgilendirme işlevini yerine getirmesi gereken yazılı ve görsel medyada da konuyla ilgili inanılmaz bir sansür uygulanmaktadır. Özellikle siyasi ve ekonomik rant alanlarını tehdit eden haberler ana akım medyada hiçbir zaman yer bulamamakta, bir haber değeri yokmuşçasına göz ardı edilmektedir.

Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu ve arkadaşlarının “The causes of deaths in an industry-dense area: Example of Dilovası (Kocaeli)” başlıklı çalışmalarına göre;  Dilovası’nda 2004 yılında gerçekleşen ölümlerin %33.3’ü kansere bağlı ölümlerdir. Oysa, Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünyada 100 ölümden sadece 12.5’i, DİE verilerine göre de Türkiye’de yüz ölümden sadece 12.9’u kansere bağlı olarak gerçekleşmiştir. Dilovası’nda gerçekleşen kanserden ölümlerin % 35’i ev kadını, % 23’ü çiftçi ve % 15’i inşaat işçisidir. Kanserden ölenlerin hiçbiri sanayi sektöründe çalışmamıştır. Aynı araştırmanın sonuçlarına göre, Dilovası’nda 10 yıldan daha uzun bir süre yaşamış olanlarda kanserden ölme riski 10 yıldan daha kısa bir süre yaşamış olanlara göre 4,4 kat daha fazladır. Bu durum kişilerin yaşlı olup olmamalarına ve sigara içip içmemelerine göre değişmemektedir.

Sonuç Olarak;

-          Toplumun sağlığının ve doğanın her türlü sanayileşme faaliyetinden, yerel ve küresel sermayenin kazançlarından daha önemli olduğunu kabul edilmelidir,

-          Ekolojik kırım insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamına alınmalıdır,

-          Türkiye’de sanayileşmenin doğaya ve insan sağlığı üzerindeki etkilerini değerlendiren bilimsel araştırmalar desteklenmelidir,

-          Türkiye’de halka hizmet etmek bir suç gibi algılanmaktan çıkarılmalı, Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu gibi bilim insanlarına yönelik tacizlere ve her türlü soruşturmaya biran önce son verilmelidir,

-          Hukuk beyaz yalanlar söyler ancak gerçek hukuksal kazanımlar yalnızca bir toplumsal mücadele sonucu gerçekleşir,

-          Bunun içindir ki Kocaeli’ndeki ekonomik ve siyasi güç odaklarına karşı mücadelemiz sürecektir.

TTB

DİSK

KESK

Onurumuzu Savunuyoruz Hareketi

Kocaeli Tabip Odası

İstanbul Tabip Odası

SES Kocaeli Şubesi

Eğitim Sen Kocaeli Şubesi

Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği (KYÖD)

Genç KYÖD

Eğitim Sen İzmir 3 No’lu Şube

Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu Şube

Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Şube

SES İzmir Şubesi

BES Kocaeli Şubesi

Türkiye Gazeteciler Sendikası

Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği

Üniversite Konseyleri Derneği

Makine Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi

Elektrik Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi

Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi

Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi

Disk Emekli-Sen Kocaeli Şubesi

Dilovası Koruma ve Geliştirme Platformu

Kocaeli Üniversitesi Çevre Kulübü

Ekoloji Kolektifi

DOĞADER Bursa

EKODER

Ergene İnisiyatifi

İzmir Açsap

Türkiye Çevre Platformu

Halkların Demokratik Kongresi

Barış ve Demokrasi Partisi

Emek Partisi

Devrimci İşçi Partisi

Eşitlik ve Demokrasi Partisi

Sosyalist Gelecek Parti Hareketi

Cumhuriyet Halk Partisi Dilovası İlçe Örgütü

Cumhuriyet Halk Partisi İzmit İlçe Kadın Kolları

Atatürkçü Düşünce Derneği Yahya Kaptan Şubesi

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği

Kocaeli Öğrenci İmecesi Derneği

Tıp Öğrencileri Komisyonu

Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi

Halkevleri

Öğrenci Kolektifleri

Sosyalistlerin Meclisi

Kaldıraç Dergisi