ONUR(U)MUZU SAVUNUYORUZ, SAVUNACAĞIZ...
Bir bilim insanı, Kocaeli Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu soruşturuluyor. Ne için? İnsan, hekim ve akademisyen olarak topluma karşı temel görevini yerine getirdiği için. Uzun yıllardır Kocaeli bölgesinde yaşanan ciddi çevre ve sağlık sorunları ile uğraşmakta olan Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, “Araştırma verilerini açıklayarak halkı paniğe sevk etmek” ile suçlanmaktadır.
Bilindiği üzere geçtiğimiz günlerde Kütahya Gümüşköy’de bulunan Eti Gümüş A.Ş’ye ait gümüş madeni işletmesinde atık depolama barajında taşma meydana gelmiş ve atık barajı yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. Atık depolama barajındaki sızmalar ve taşmalar neticesinde atık depolama havuzundan aktif durumda bulunan ağır metaller (arsenik, kurşun, bakır, çinko vb.) yeraltı sularına ve besin zincirine karışmaktadır.
Bölgedeki içme suyundan alınan numunenin Çevre Mühendisleri Odası tarafından yaptırılan laboratuvar analizi sonucunda, sudaki siyanür miktarının limit değerden yüzde 40 daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Sızmaların dışında atık havuzundan sürekli olarak buharlaşan hidrojen siyanür gazı çevreyi ve insanları zehirlemektedir. Aralarında DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin bulunduğu meslek örgütleri ve sendikalar tıpkı şimdi yaptığımız gibi, gerçekleştirdikleri bir basın açıklamasıyla Kütahya Gümüşköy’deki madenin derhal kapatılması çağrısında bulunmuştur. Bu çağrı yalındır, gerçektir ve bilimseldir. Tıpkı bundan 2400 yıl önceki Sokrates’in Savunması gibi…
Sokrates savunmasında şöyle der: “Atinalılar, savunmamı sizin adınıza yapacağım. Devlet büyük ve soylu bir at gibidir ki, tam bu büyüklüğünden ötürü devimlerinde ağırdır ve onu irkiltecek “GERÇEK” gibi bir şeye gereksinir. Ben Tanrının devletin başına sardığı o “GERÇEĞİM” ve gün boyunca ve her yerde sürekli olarak üzerinize yapışır, sizi uyandırır, inandırır ve kınarım. Benim gibi bir başkasını kolay kolay bulamazsınız ve bu yüzden sizlere beni sakınmanızı salık veririm. Uykudan birden uyandırılan biri gibi canınızın sıkıldığını duyabilir ve Anitus`un öğütlediği gibi kolayca beni bir vuruşta ezebileceğinizi düşünebilirsiniz; ama o zaman yaşamlarınızın geri kalanı boyunca uyuyacaksınız, ta ki Tanrı sizlerden kaygılanarak bir başka “GERÇEK” gönderinceye dek. İnsanları öldürerek, yaşadığınız kötü hayatın kınanmasından kurtulacağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bu ne çok mümkün, ne de şerefli bir kaçış yoludur. En kolay ve en asil yol başkalarını susturmak değil, kendinizi mümkün olduğunca iyileştirmektir. Beni ölüme mahkum edenler için söyleyeceğim son söz budur.”
Biz akademisyenler, meslek örgütleri, sendikalar olarak şu “GERÇEK”i kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz;
Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu hakkında açılan soruşturma bilimsellikle bağdaşmaz. Ayrıca kaygı verici olup bizi Ortaçağ karanlığına götürür. Buradan, akademinin mabedinden yetkililere sesleniyoruz: “Akademik özgürlük ve toplum yararını” gözetmeyen kararlar yasa gereği verilse dahi meşru değillerdir.
ONUR HAMZAOĞLU’NUN NE YAPTI? NEDEN RAHATSIZLIK YARATTI?
BİLİMSEL GERÇEKLERİ AÇIKLADI…
2005 yılında “Endüstri Yoğun Bölgelerde Yaşayanlarda Ölüm Nedenleri: Dilovası Örneği” isimli çalışmasının sonuçlarını yayınladı ve kansere bağlı ölümlerdeki aşırılığı gözler önüne serdi. Bu çalışmasını yerel ve ulusal bilim çevreleri ve siyasi otoriteler ile paylaştı. Çözüm önerilerini 2006’da TBMM’ye sundu. O günden bugüne ne değişti? Hiçbir şey!
Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu geçtiğimiz günlerde yürütücüsü olduğu yeni bir çalışmanın sonuçlarını basın aracılığı ile kamuoyuna sundu. Soruşturma ve yargılama talepleri de bu açıklamadan sonra başladı.
Kocaeli Üniversitesi’nde Halk Sağlığı, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ile Tıbbi Genetik Anabilim Dallarından akademisyenler ile birlikte yürüttüğü, Üniversitenin bilimsel araştırma fonu tarafından desteklenen araştırmada; annelerin ilk sütünde ve bebeklerin ilk kakalarında bazı ağır metaller ve eser elementler saptandı. Sorumluluk sahibi bir bilim insanı olarak Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu bu bilgiyi kamuoyuna açıkladı.
Bu açıklamadan kısa bir süre sonra Prof. Hamzaoğlu, “Kan ve dışkıları bırakın, doğum yapıp çocuk emziren annelerin sütünde bile çinko, demir, alüminyum, kurşun, kadmiyum tespit ettik, tehlike büyük” dediği, basın yoluyla bu bilgileri açıkladığı ve bu vesileyle ‘haberin geniş halk kitlelerine ulaşmasını sağladığı, araştırma sonuçlarını halk arasında panik yaratmak amacıyla kullandığı” iddiasıyla yargılanması için Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı ve Dilovası Belediye Başkanı tarafından Kocaeli Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet edildi. Savcılık hazırladığı dosyayı, söz konusu fiilin incelenmesi amacıyla Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğü’ne gönderdi.
Üniversite izin verdiği takdirde Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, TCK’nin 213. maddesi uyarınca 2 ila 4 yıl arasında hapis istemiyle yargılanacak...
Onur Hamzaoğlu neyle karşılaştı?
Taciz!
Aslında bilim insanlarına yapılan bu tacizleri çok iyi biliyoruz:
Dr. Irving Selikoff, 1964’te asbestoz insan sağlığına zararlıdır dediğinde aynı tacize maruz kaldı.
Dr. Herbert Needleman, 1970’de kurşunun çocuk sağlığına zararlarını açıkladığında aynı tacize maruz kaldı.
Dr. Takeshi Nirayama, 1981’de pasif sigara içiciliğinin akciğer kanserine neden olduğunu açıkladığında aynı tacize maruz kaldı.
Dr. Benjamin Santer, 1996’da iklim değişikliği ile ilgili bulgularını raporladığında aynı tacize maruz kaldı.
Dr. Ignacio Chapela, 2000 yılında genetiği ile oynanmış Meksika mısırının tehlikesini açıkladığında aynı tacize maruz kaldı.
Şimdi de sıra Dr. Onur Hamzaoğlu’nda…
BİZLER NE YAPACAĞIZ?
GERÇEĞİN ARKASINDA DURACAĞIZ!
Bir tarafta siyasi ve ekonomik çıkarları insan sağlığının üstünde tutanlar, diğer tarafta ise toplum sağlığı, onurlu bilim insanları ve Onur Hamzaoğlu var.
Bizim tarafımız bellidir.
Dilovası halkı canımızdır.
Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu onurumuzdur.
Onur Hamzaoğlu’nun kılına bile dokundurtmayız.
Analarımızın sütüne, bebeklerimizin kakasına sahip çıkıyoruz.
İstanbul Veteriner Hekimler Odası
TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu
KESK İstanbul Şubeler Platformu
DİSK İstanbul Merkez Temsilciliği
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği
{backbutton}